Konya’daki depremin obruklara etkisi araştırılmalı
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof.
Sözbilir, yaptığı yazılı açıklamada, 1 Ağustos’ta Konya’da meydana gelen 5 büyüklüğündeki depremin Konya Fay Zonu’ndan kaynaklandığını, sarsıntının odak mekanizması analizlerinin de bunu doğruladığını belirtti.
Konya Fay Zonu’nun normal fay olarak tanımlandığını söyleyen Sözbilir, şunları kaydetti:
“Konya Ovası’nı sınırlayan fayların kayma oranı çok düşük. Bu nedenle yıkıcı deprem oluşum aralıkları binlerce yıla ulaşıyor. Bu fay zonu içindeki fay segmentleri maksimum 6,5 büyüklüğünde depremler üretebiliyor. fayın hızı çok küçüktür, tehlike kaynağı olarak riski de düşüktür.Ayrıca Konya Ovası’nı kuzeyden sınırlayan Tuz Gölü Fay Zonu 200 kilometreye varan uzunluğa sahiptir.Bunun içindeki Acıpınar segmenti Birbirinden bağımsız 6 fay segmentini içeren fay zonu, büyüklüğü 7,2’ye varan depremler üretme potansiyeline sahiptir.Ancak bu fayın da düşük kayma hızına sahip olması nedeniyle, deprem oluşum aralığı birkaç bin yıldır.
Konya Ovası’ndaki önemli tehlike kaynaklarından birinin obruklar olduğuna dikkati çeken Sözbilir, bölgede binlerce obruk olduğunun bilindiğini ve depremlerin obruklar üzerindeki etkisinin araştırılması gerektiğini belirtti.
Sözbilir yaptığı açıklamada, “Acaba bu depremde obruklar ne kadar etkilendi? Kritik stabilitede olan obruklarda deprem nedeniyle çökme riski deprem anında arttı mı? Bunu yerel üniversiteler tarafından incelemek.Ayrıca Konya yerleşim yerlerine yakın fayların deprem tehlike büyüklüğü ve riski açısından incelenmesi ve bu yönde gerekli önlemlerin alınması hayati önem taşıyor.” terimleri kullandı.
Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremlerin ardından Türkiye’de depremsellik açısından yeni bir döneme girildiğine işaret eden Sözbilir, son 6 ayda Türkiye’nin farklı illerinde meydana gelen depremlerin de bu kapsamda değerlendirilebileceğini sözlerine ekledi.