Yaşam

İnsanlığın Kafasını Karıştıran Bilinen Soru: Neden Uzaylıların Varlığını Sorgulamayalım?

Uzaylıların gerçekten var olup olmadığı insanlık tarihi boyunca merak konusu olmuştur. İzlediğimiz filmler ve okuduğumuz kitaplar, uzaylıların dünyamızla bağlantı kurduğunu veya bizimle etkileşime girmeye çalıştığını gösteren hikayelerle dolu. Ancak bu konuyu çok derine indirmemeliyiz. Nedenlerine bakalım.

Kaynak:https://www.youtube.com/watch?v=xAUJY…

Evren inanılmaz derecede büyük ve milyarlarca yaşam potansiyeline sahip gezegenlerle dolu.

Gelişmiş bir uygarlık, yıldızların arasında ışık hızının yalnızca %0,1’i ile seyahat etme teknolojisine sahip olsaydı, galaksimizi yaklaşık 100 milyon yıl içinde kolonileştirebilirdi. Aksine, bir dış gezegenden hiçbir şey duymuyor veya görmüyoruz. Bu, bilimde Fermi Paradoksu olarak bilinir.

Kanıtın olmaması veya yetersiz olması bir sorundur.

Şimdiye kadar uzaylıların varlığına dair sunulan kanıtlar genellikle belirsiz ve gerçeklikten uzak. Bu tür argümanlar çoğunlukla görgü tanıklarının ifadelerine veya fotoğraf ve görüntülere dayanmaktadır. Ancak bu delillerin birden fazlası bilimsel olarak doğrulanabilir değildir.

Tüm canlılar hayatta kalmaya, kaynaklarını korumaya ve üremeye çalışırlar. Bunu yaparken de birbirleriyle rekabet etmekten çekinmezler.

Ancak önlerindeki en büyük engel, onlarla aynı hırsı paylaşan diğer canlılardır. Diğer gezegenlerde orta yaş rekabetlerinin olması mümkündür ve eğer bizim gibi görünürlerse onlar da tehlikeli olabilir.

Karşılaştığımız en büyük sorunlardan biri, uzaylılarla karşılaştığımızda kimin barışçıl veya saldırgan olduğunu ve gerçek niyetlerini söylemenin hiçbir yolu olmamasıdır.

Aynı şekilde onlara barışçıl olduğumuzu söylesek bile niyetimizi anlamayabilirler ve bize güvenmeyebilirler.

Aramızda onlarca ışık yılılık bir bağlantı kurmak için önümüze büyük bir engel çıkacaktır.

Her iki taraf da belirsizlik içinde olacak ve saldırmanın en makul hareket olup olmadığını merak edecek.

Uzaylılar bize doğru bir adım atsa bile hemen tepki vermemeli ve durumu iyi değerlendirmeliyiz.

Hazır olduğumuzda bizden haber bekleyen dost canlısı, misafirperver bir uzaylı uygarlığı olabilir ama bize zarar verecek bir topluluk da olabilir.

Kesin olan bir şey varsa o da bu uçsuz bucaksız evrende yalnız olmadığımızdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu